Günümüzde “Influencer Marketing” namıdiğer “Fenomen Pazarlaması” terimine nispeten aşina durumda olsak da yalnızca bir “on yıl” önce bir şeylere “influence” (etki) edebilecek sayılı kişi vardı. Bu kişiler de ya ünlüydü ya da bugün bile aynı işe devam eden, kendisini adamış bloggerlardı. Güncel duruma baktığımızda ise sosyal medya fenomenlerinin yükseldiğini, pazarı doyurduğunu ve hatta sahtekarlığa bile başladığını görüyoruz.
Daha önce influencer marketing üzerine araştırma yaptıysanız karşınıza birbiriyle çelişen iki farklı sonuç çıkmış olabilir: “Kesinlikle fenomenlerle çalışmalısınız” ve “Fenomenlerle çalışmanıza gerek yok.” Aslında bu iki yorum da gerçek. Doğru marka – influencer eşleşmesi muhteşem bir etkileşim ve satış getirirken yanlış bir eşleşme sadece para kaybına sebep olur.
Sektör kalabalıklaştıkça markalar için influencer marketing stratejileri geliştirmek her zamankinden daha zor bir hale geldi ancak endişe etmenize gerek yok. Bu makalemizde influencer marketing hakkında detaylı bilgiye sahip olabilecek, stratejinizde kılavuz niteliğinde kullanabileceksiniz.
Bonus bilgi: Aslında influencer marketing için “fenomen pazarlaması” ve “etki lideri” de deniyor. Fakat ben bu iki terimin de tam olarak konsepti karşılamadığını düşünüyorum. Bu sebeple “influencer marketing” olarak kullanacağım.
Influencer marketing nedir?
Basitçe anlatmak gerekirse influencer marketing, kendi alanında uzmanlaşmış, sosyal medyada özel kitlesi olan “fenomenlerin” bir ürünü onaylayıp üründen bahsetmeleri üzerine kurulan bir sosyal medya pazarlama kanalıdır. Temelinde fenomenlerin kendi kitlesine verdiği güven yattığı için son derece etkili bir yol olduğunu söyleyebiliriz. Fenomenlerin önermesi aynı zamanda önerilen markanın potansiyel müşterileri için bir “sosyal kanıt” olacağından influencer marketing birçok markanın tercih ettiği bir pazarlama yöntemi.
Influencer marketingin “celebrity” marketingden farkı nedir?
Celebrity dediğimiz kişiler sosyal medya dışında ünlü olmuş kişilerdir. Örneğin bir dizi oyuncusunun takipçileri onu Instagram’da oyunculuğu, hayatını merak ettikleri, kişiliğini sevdiği için takip ediyor olabilir. Bu sebeple de yaş, gelir durumu gibi demografiklerde çok geniş bir takipçi yelpazesine sahiptir. Diğer yandan aynı takipçi sayısına sahip bir influencer bu kitleyi sadece sosyal medya paylaşımları sebebiyle elde etmiştir. İçeriklerinin belli bir tarzı ve konusu olduğundan takipçi kitlesi hem influencer hem de bahsettiği şeylerle daha yakından ilgilidir. Influencerlar ile özdeşleşmek de daha kolay olduğundan markanın kitlesi ile hesabın kitlesi aynı ya da yakın olduğunda daha başarılı bir işbirliği ve kampanya görürürüz.
Influencer marketing ortamının mevcut durumu
2014 yılında olsaydık Instagram’da öne çıkmak bugün olduğundan çok daha kolaydı. Instagram’ın öne çıkan sayfasında gösterilecek kadar şanslıysanız veya görünüşünüz yeterince farklıysa, fenomen olma şansınız oldukça yüksekti. Ancak zamanlar artan marka ortaklıkları ve oluşan pazar işleri değiştirdi. Fenomenlik ve dolayısıyla influencer marketing günümüzde tam zamanlı bir iş haline gelmiş durumda.
Algımız her zaman gördüklerimizden etkilenir, buna estetik algımız da dahil. Örneğin bir dönem ilginç arka planlara sahip parlak yemek fotoğrafları oldukça popülerdi. Çok popüler olan diğer her şey gibi o da zamanla sıradanlaştı. Peki influencer marketing’in “tipik görünümü” sıradanlaştığında ne olacak?
Taylor Lorenz, The Atlantic’e yazdığı makalede Instagram’ı kullanan genç nesilde nispeten “otantik” bir eğilim öngördüğünü söylüyor ve açıklıyor: “Y kuşağı fenomenleri sahile profesyonel kameralar götürüp, mükemmel görüntüyü elde etmek için fotoğraf düzenleme konusunda ustalaşmış olsa da kendilerinden daha genç nesil genellikle doğrudan cep telefonlarıyla fotoğraf çekip yayınlıyor.”
Bu genç nüfus arasında bir moda fenomeni olmak için artık yalnızca mükemmel çekilmiş fotoğraflar yeterli değil. Bunun yerine, sıradan pozlar ve sınırlı düzenleme artık Instagram kitleleri tarafından daha hoş karşılanıyor. Yazının yalnızca bir grup fenomeni kapsadığını unutmayın: genç, Instagram kullanıcıları. Tüm bunlardan anlıyoruz ki son beş yıldaki bu dönüşüm, influencer marketing’in tek sabitinin “değişim” olduğunu gösteriyor.
Influencer marketingin önemi
Instagram’da influencer marketing iyi bilinen bir strateji olsa da, fenomenler için büyüyen birçok başka ağ da mevcut. Adweek’e göre, sektör 2020 yılında 10 milyar dolara ulaştı bile. Snapchat, YouTube ve TikTok gibi diğer ağların da farklı demografik özelliklere sahip kendi fenomenleri ve kitleleri var
Influencer pazarlama ajansı Mediakix, 2018’in sonunda yeni yılda fenomenler hakkında ne düşündüklerini görmek için pazarlamacılara bir anket yaptı. Ankete katılanların %89’u, influencer marketingden elde edilen yatırım getirisinin diğer ağlarla karşılaştırılabilir olduğunu veya onlardan daha iyi olduğunu söyledi. Aynı anket, pazarlamacıların %65’inin 2019 için bütçelerini artırmayı planladığını da gösterdi.
Sektör zihnimizde kabaca canlandığına göre, artık bir influencer marketing stratejisinin nasıl oluşturulacağını inceleyebiliriz.
Influencer marketing stratejisi nasıl oluşturulur?
Tıpkı diğer pazarlama yollarında olduğu gibi, influencer marketing de kasıtlı hedefleme ve planlama gerektirir. Sadece soran kişilere veya mevcut arkadaşlarınıza ve tanıdıklarınıza ücretsiz şeyler göndererek stratejik başarı elde edemezsiniz.
1. Fenomenlere nasıl ulaşılır ve onlara ne kadar ücret ödenir/bütçe ayrılır?
Unutmayın ki her stratejinin ilk adımı araştırma olmalıdır. İlk önce odaklanmak istediğiniz ağı seçmeli, ardından diğer ağlara genişlemelisiniz. Ancak yeni başlıyorsanız ilk önerimiz en azından başlangıç aşamasında tek bir ağa bağlı kalmanız. İdeal olarak markanız bu ağda zaten var olmalı veya varlığını genişletmek istiyor olmalıdır. Demografiler her ağa göre değişkenlik gösterir.
Influencer marketing stratejisi uygulamayı planlarken içinde bulunduğunuz sektörü de iyi analiz etmelisiniz. Örneğin güzellik ve moda markaları Instagram ve YouTube’da parlarken, video oyun endüstrisi Twitch’e hakim durumda.
Araştırmanız sırasında ilgilendiğiniz fenomenlerin hangi türde olduklarını da incelemelisiniz. Büyük takipçi kitlesi olan ünlüleri mi arıyorsunuz? Veya 2000’den az takipçisi olan mikro fenomenler mi? Belki de tercihiniz 5.000-10.000 takipçi aralığında olan bir fenomendir. Bütçenizi belirleyecek olan, odaklanmaya karar verdiğiniz kişi olacak.
Ücretler de büyük değişiklikler gösterebilir, bu nedenle bu fenomen tipleri için ortak oranlara baktığınızdan emin olmalısınız. Mikro fenomenler, birkaç konuya odaklanma ve ürünleri kabul etme eğilimindedir. Bazı mikro fenomenler bağımsız olarak çalışırken, diğerleri bir ajans veya ağ tarafından temsil ediliyor olabilir. Daha büyük hesaplara ve ünlülere baktığımızda ise çeşitli ücretlere ihtiyaç duyabilir ve hatta bir yetenek ajansına başvurmayı düşünebilirsiniz.
Dikkat edilmesi gereken en önemli şey aslında markanızın hedef kitlesi ile fenomenin kitlesinin aynı ya da benzer olup olmaması. Diyelim ki lüks sayılabilecek, pahalı ürünler satan bir markasınız. Takipçi sayısı çok yüksek ama az harcama yapmak, tasarruf etmek ile ünlenmiş bir fenomenle çalıştığınızda kampanyanın başarılı olmasını bekleyemeyiz. Önemli olan takipçi sayısı değil, hesabın etki gücü. Verdiğim örnekte lüks yaşam paylaşan 10.000 takipçili bir hesap, tasarruf paylaşan 1 Milyon takipçili hesaptan çok daha iyi bir dönüş sağlar.
Peki, Influencer marketing kampanyanızdan beklediğiniz yatırım getirisi ne olacak? Fenomen gönderilerinin genel pazarlama hedeflerinize katkılarını nasıl ölçeceksiniz? Fenomenler için beklentilerinizi diğer firmalarla karşılaştırmak makul bir yol olabilir. Örneğin; bir video prodüksiyon firmasının sizin için bir reklam oluştururken yaptığı işin bütçesiyle video oluşturan fenomenin bütçesini karşılaştırabilirsiniz. Başlangıçta fenomenlerin yaptığı işin değerini ölçmek, belirlemesi zor bir rakam gibi gelebilir ancak bu tür bir karşılaştırma yöntemi size tanıdık bir karşıtlık noktası verecektir.
Influence.co, 2017 yılında Instagram fenomenlerinin bütçelerine yönelik araştırmalarının sonuçlarını yayınladı. Instagram gönderisi başına ortalama maliyetler incelendiğinde ortaya şu sonuçlar çıktı:
- Gönderi başına genel ortalama ücret $271.
- 1.000’den az takipçisi olan mikro fenomenler için ortalama ücret gönderi başına $83.
- 100.000’den fazla takipçisi olan fenomenler için ortalama ücret gönderi başına $763.
Strateji yaratmanın anahtarı araştırmadır ve bu süreçte sık sık araştırma adımına geri dönmeniz oldukça normal, hatta gereklidir. Influence.co’nun yaptığı araştırma her ne kadar güncelliğini yitirmiş ve ülkemizi kapsamıyor olsa da markanızı dünyaya açmak için oldukça önemli bilgilere ışık tutuyor.
2. Bir bütçe ve yönetim stratejisi belirleyin
Artık fenomenlere ne kadar ödeyeceğiniz konusunda bir fikriniz olduğuna göre, bütçenizi oluşturmanız gerekir. “Influence” programınızı planlamak, yürütmek ve gözden geçirmek için zamanı da hesaba katmalısınız. Başarılı bir influencer marketing kampanyası yürütmek, “oluştur ve devam et” tarzı bir strateji değildir. Dikkatli bir izleme ve takibe ihtiyaç duyar.
Otomatik ve programlanabilir reklam stratejilerinin aksine, fenomenler insandır ve çoğu zaman birden fazla işi yürüttükleri için bazıları istenen etiketlerde veya harekete geçirici mesajlarda zamanında gönderi yayınlama sözlerini tutamayabilir. Bu ilişkilerde daha pratik olmak için zamana sahip olmanız yararınıza olacaktır. Nişinizde neyin işe yarayıp neyin yaramadığına ilişkin deneme-yanılma yaklaşımlarınızı zamanla iyileştirmeniz de oldukça önemlidir.
Bu noktada eğer tüm bunlarla uğraşmak istemezseniz influencer ajansları da devreye girebilir. Marka-fenomen eşleşmesini yapıp net hedefler ve bütçeler ortaya koyabilirler.
Zamanınızın ve bütçenizin olduğunu varsayarsak, resmi bir temsilci programı oluşturmaya hazır olduğunuzu söyleyebiliriz. Örneğin Fujifilm, yeni ürün lansmanlarında ve içeriklerini tamamlamada temsilcilerinden yararlanıyor. Çeşitli fotoğrafçılar ve kameramanlarla çalışan şirket, ekipmanlarının neler yapabileceğini göstermek için Instagram gönderilerini çeşitlendirebiliyor.
Eğer Fujifilm’in aksine daha geniş bir fenomen çeşitliliğine ihtiyaç duyuyorsanız, markanız için araştırma ve koordinasyonu yürütebilecek influencer marketing ajanslarıyla çalışmak doğru bir tercih olabilir. Böylece kategorize edilmiş birçok fenomene çok daha hızlı ulaşabilir ve çalışmaya başlayabilirsiniz.
3. Hedefleri ve mesajı belirleyin
Influencer marketing kullanmanın en yaygın iki nedeni marka bilinirliğini ve satışları artırmak olsa da markanızın ihtiyaçlarının ne olduğunu belirleyerek strateji geliştirmeniz en doğrusudur. Belki de daha genç bir demografide müşteri tabanınızı artırmak veya yeni bir ürünle yeni bir kullanıcı grubuna genişletmek istiyorsunuz. Ya da trendleri göz ardı etmek ve marka değerleriniz hakkında konuşmak için fenomenlerden yararlanmak istiyorsunuz.
Fenomenler edindikleri deneyimle birlikte çok özel kitlelere ulaşma yeteneğine sahip. Binlerce takipçiye bel bağlamak yerine, ürününüzle ilgilenme olasılığı yüksek olan, içeriğinizi okuyan ve onunla etkileşim kuran “çok hedeflenmiş” bir kitle sağlamanıza yardımcı olabilirler.
Biraz önce örnek influencer olarak bahsettiğimiz Rosie Clayton’a geri dönersek, kendi anlatım ve görsel diline sahip olduğunu görebiliriz. Böylece yaptığı pazarlama çalışmaları, bir markanın aynı ürün için kendi “feed”inde yapabileceği indirimlerden veya satış odaklı gönderilerden rahatça ayrılabiliyor.
Vermek istediğiniz mesaj da hedefiniz kadar önemli. Elbette fenomenin yaratıcılığını ve benzersizliğini bastırmak istemezsiniz ama onların kampanyanızla ilgisi olmayan bir şey hakkında paylaşımda bulunmaları da hedefinize ulaşmanıza yardımcı olmayabilir. Doğru bir influencer marketing stratejisi izlemek istiyorsanız kampanyanızı ve mesajınızı nasıl yapılandırmak istediğinize karar vermeli ve tabii ki bu kararlara bağlı kalmalısınız.
4. Fenomene ulaşmak: Fenomenlerle nasıl iletişim kurulur?
Daha önce de belirttiğimiz gibi, araştırma adımı sık sık geri döneceğimiz bir adım. Fenomenlere ulaşmak için de yine aynı adımdan yararlanacağız. Ağınız, hedefleriniz ve ne tür fenomenleri hedeflemek istediğinizi planlayarak, birlikte çalışılacak doğru fenomenleri bulmak için araştırmalar yapmalısınız.
Bu araştırma sırasında aşağıdakileri aklınızda bulundurmanız yararlı olabilir:
- Fenomen, sizin hizmetinize benzer şeyler hakkında zaten yayın yapıyor mu? Örneğin, bir restoran sahibiyseniz ve yeni bir menüyü tanıtmak istiyorsanız, dışarıda yemek yeme ve yedikleri yemekler hakkında düzenli olarak paylaşım yapan fenomenleri aramanız gerekir.
- Organik bir hesap mı? Bu, kabaca takipçi sayısına oranla etkileşimi yeterli olan hesaplar için kullanılan bir terim. Eğer bir hesabın takipçi sayısına oranla şüpheli seviyede az veya çok etkileşimi varsa uzak durmanız gerekebilir.
- Daha önce benzer markalarla çalışmışlar mı? Ne tür bir fenomen aradığınıza bağlı olarak, tecrübeli olanlar size çalışmalarını barındıran bir portfolyo gösterebilir. Fenomenlere yapacağınız yatırım tutarı yükseldikçe, beklentilerinizi karşılayacaklarından daha emin olmalısınız.
Kampanyalarınıza uyacak potansiyel fenomenleri belirlemek için Twitter analiz araçlarını da kullanabilirsiniz. Benzer platformlar için benzer araçlar kullanmanın ardından, onlara nasıl ulaşacağınızı belirlemeniz gerekir. Mikro fenomenlere doğrudan fenomen oldukları platformda özelden göndereceğiniz bir mesajla ulaşmanız genellikle mümkün. Daha büyük hesaplar ise genellikle biyografilerinde işbirlikleri için bir iletişim adresi veya bağlı oldukları ajansın internet sitesini bulundurur.
5. Stratejinizi gözden geçirin ve geliştirin
Bir pazarlama kampanyası yönetmenin en önemli adımlarından bir diğeri ise ölçüm yapmaktır. Influencer marketing kampanyanız devam ediyorken işlerin nasıl gittiğini anlamak için ölçüm yapacağınız tarihleri önceden belirlemelisiniz. Her pazarlama kampanyası başarılı olmayabilir ama her kampanyadan elde edilecek deneyimler mutlaka olacaktır.
Influencer marketing kampanyalarını izleme
Kampanyanızın başarısını ölçmek için kullanabileceğiniz birden fazla yol mevcut. Birlikte çalıştığınız influencerların neler yaptığını görmek için kampanyanıza #küçükişletmehareketi gibi belirlenmiş bir hashtag eklemek de bunlardan biri. Böylece kampanyanız dahilindeki gönderileri ve bu gönderilerin etkileşimlerini kolayca görüntüleyebilir ve izleyebilirsiniz.
Bonus: 2021’e girerken insanların küçük işletmelerden alışveriş yapmasını teşvik etmek için #çünküönemsiyorum kampanyasını başlatmıştım. Oldukça ilgi görmüştü; hala da kullanılan bir hashtag. Dilerseniz siz de gönderilerinize ekleyip diğer Instagram butikleri ile etkileşime geçebilirsiniz.
Eğer kampanya amacınız satışlarınızı artırmaksa, çalıştığınız fenomenlere özel bağlantılar oluşturarak onlardan gelen trafiği ölçebilirsiniz. Böylece fenomenlere yaptığınız yatırımın karşılığını ayrı ayrı görüntüleyebilir ve izleyebilir, gelecekte çalışacağınız veya çalışmayacağınız fenomenleri belirleyebilirsiniz.
Tüm bu ve buna benzer ölçümleri bir arada takip edebileceğiniz Sprout Social, Hootsuite, Tailwindapp gibi araçlar kullanmak işlerinizi kolaylaştırabilir. Böylece birçok farklı metriği tek bir ekranda görerek daha verimli analizler yapabilirsiniz.
Sonuç
Influencer marketing, uzun bir süre daha hayatımızda olacak gibi görünüyor. Ancak kullanılan yöntemler, platformlar, işleyiş ve diğer her şey değişmeye oldukça müsait. Makalemizin ilk paragraflarında da belirttiğimiz gibi influencer marketing’in tek sabiti değişim.
Kısa bir özet geçmek gerekirse diğer pazarlama yöntemlerine benzer olarak Influencer marketing’de süreç şu şekilde işler:
- Araştırma
- Bütçe Belirleme
- Hedef Belirleme
- Fenomenleri Bulma
- Tekrar Etme ve Gözden Geçirme
Pazarlama kampanyalarında başarı her zaman değişkendir. Yapmanız gereken, başarısız olsanız bile denemeye devam etmek! Kendi nişinize uygun bir fenomen ve doğru bir pazarlama stratejisi belirlediğinizde karşılaştığınız sonuçlar markanızın kaderini değiştirebilir.
Bize Influencer marketing hakkındaki sorularınızı ve deneyimlerinizi yorumlar kısmında belirtmekten çekinmeyin, herkese mutlu günler!
[…] Bir influencer olarak markanın ilgisini çekebilmek için elinizde verilerin ve somut rakamların bulunması gerekiyor. Bu yüzden takipçilerinizle ilgili veriler toplamaya çalışmalısınız: demografileri, etkileşimleri, paylaşımları, görüşleri… Böylece bir marka ile iletişime geçtiğinizde onlara tam olarak neden sizin kitlenizi hedeflemeleri gerektiğini kolayca anlatabilirsiniz. […]