Markanızı detaylara dikkat ederek başarılı bir şekilde oluşturmanız gerekir. Çünkü markalaşma, insanların markanızı tercih etmesi için her fırsatı değerlendirmek demek. Yani marka oluşturma sürecinde sadece güzel görünen bir logo ile yetinmemeniz lazım. Birçok girişim erken aşamada markalaşma hataları yapıyor. Bu da yerinde saymalarına neden oluyor. Köklü şirketler bile yeniden markalaşma süreçlerinde hatalar yapıyor. Gerçek bir marka kimliği yaratmak için çaba ve zaman harcanması gerekiyor. Yapılması gereken araştırmalar, danışılması gereken profesyoneller ve belirlenmesi gereken rakipler var. Dolayısıyla her işletme şu sorunun yanıtını iyi bilmeli: Markalaşma nasıl olur? Aynı zamanda şu sorunun yanıtını da araştırmak şart: Markalaşma süreci ne demek? Ardından markalaşma sürecinde yapılan hatalar araştırılması lazım. Bu hatalardan ders çıkararak ilerlemelisiniz. O halde kaçınmanız gereken markalaşma hatalarını yakından inceleyelim.
Kaçınılması Gereken 8 Kritik Markalaşma Hatası
1. Rekabet araştırması yapmamak
Yeni bir işletmeyseniz rekabet araştırması yapmamak önemli markalama hataları arasında yer alıyor. Bu durum şirketinizi iflasa sürükleyebiliyor. Dolayısıyla rekabet araştırması yaparak marka oluşturma sürecine başlamalısınız. Yani markalaşma süreci aşamaları arasında rekabet edeceğiniz detayları araştırmak da yer almalı. Rekabeti araştırmak sektörünüzdeki yerleşik işletmelerin neler yaptığını anlamanızı sağlıyor. Örneğin, nerede başarısız veya başarılı olduklarını araştırmakla işe başlayabilirsiniz. Bu sayede başarısız oldukları noktalarda başarıyı yakalayarak ilerleyebiliyorsunuz. Ancak araştırma yaparken bu şirketlerin ürünlerine, hizmetlerine, hedef kitlelerine, web sitelerine ve sosyal medya hesaplarına da bakmalısınız. Aksi takdirde, rakiplerinizin stratejilerini anlamazsınız ve rekabeti doğru bir şekilde değerlendiremezsiniz.
2. Marka stratejisini tanımlamamak
Markanız işinizin kalbi demek. Kim olduğunuzu insanlara iletir. Müşteriniz web sitenizi veya sosyal medya hesaplarınızı incelediğinde kim olduğunuzu hemen anlamalı. Bu nedenle markalaşma stratejileri ile ilerlemek gerekiyor. Markanızı yaratırken hedef kitlenizi iyice anladığınızdan emin olmalısınız. Örneğin, hedef kitlenizle nasıl bağlantı kuracağınızı iyi bilmelisiniz. Bununla beraber hedef kitlenizin ilgi alanlarını iyi belirlemelisiniz. Marka stratejinizi tanımlamadığınızda müşterilerinizi anlayamazsınız. Bu da müşterinizde marka sadakati yaratmanıza engel olur. Güçlü bir şirket, marka imajı nedir sorusunun yanıtını iyi bilir. Bu sayede müşterisinde değer yaratır ve planlı bir şekilde ilerler. Dolayısıyla kuruluşunuzun vizyonunu müşterilerin deneyimi ile uyumlu hale getirmelisiniz. Bu marka stratejinizin hedefi olmalı.
3. Markalaşmanın önemini anlayamamak
Markalaşma sadece bir isim bulmaktan ve logo tasarlamaktan ibaret değil. Yani şirketlerin markalaşma nedir sorusunun yanıtını iyi bilmesi gerekiyor. Dolayısıyla marka bilinci oluşturma sürecinde müşterilerinizin şirketiniz hakkında düşündüklerini ve hissettiklerini yönlendirmesini bilmelisiniz. Markalaşmanın önemini bilmediğinizde satışlarınızı ve görünürlüğünüzü arttırmanız zorlaşıyor. Rekabet avantajınız ve farklı bir tarzınız olduğunda hedef kitlenizi etkileme şansınız artıyor. Kârlı bir e-ticaret markası oluşturmak için müşteri hizmetleri ekibine, reklama, ürün kalitesine, rekabetçi fiyatlara ve diğer birçok faktöre önem vermelisiniz. Markanızın sevgiye ve dikkate ihtiyacı var.
4. Markanızı benzersiz kılmamak
Her gün binlerce pazarlama mesajı ve reklamla karşılaşıyoruz. Markanızı oluştururken benzersiz olmaya özen göstermelisiniz. Aksi takdirde, rekabette öne çıkamazsınız. Yani markanızı unutulmaz kılmanın yollarını iyi bilmelisiniz. Elbette iyi bir tasarım markanızı öne çıkarıyor. Ancak benzersiz olmak durmadan büyümenizi sağlayabiliyor. Markanızın logosu, rengi, yazı tipi, adı, ürünleri ve sloganı kaliteli olmalı. Örneğin, rastgele bir logo ile başarıyı yakalamanız zor. Çünkü logonuz şirketinizin yüzüdür. Bu nedenle logonuzun markanızın mesajını içerdiğinden ve benzersiz olduğundan emin olmalısınız. Dünyanın en büyük markaları benzersiz olduklarından dolayı ünlü oldu. Nike, LinkedIn, Pepsi ve Apple markalarını duyduğunuzda aklınıza gelen çağrışımları iyi düşünmelisiniz. Bu markaları diğerlerinden ayıran çağrışımlar var. Küçük işletme bile olsanız, markanızın benzersizliğini öne çıkarmalısınız.
5. Düzenli ve tutarlı olmamak
Marka tutarlılığı işletmenize birçok faydayı sağlıyor. Tutarlı bir marka; müşterilerinizde bilinirlik, sadakat ve güvenirlik yaratabiliyor. Dolayısıyla kampanyalarınız, etkileşimleriniz, kişiliğiniz ve iletişiminiz her zaman tutarlı olmalı. Örneğin, Coca-Cola tarihteki en tutarlı markalardan biri olabilir. Logosu yıllardır değişmedi. Herkes Coca-Cola denildiğinde eğlenceyi ve huzuru akla getiriyor. Bu sebeple marka sadakatini oluşturmayı başardı. Hatta sosyal medya hesaplarında geniş bir takipçi kitlesi yarattı. Yani işletme sahipleri şu sorunun yanıtını detaylıca araştırmalı: Marka oluştururken nelere dikkat edilmeli? Bu sayede marka tutarlılığının önemini anlayabiliyorsunuz. Dolayısıyla markalaşmada tutarlı ve düzenli olmaya özen göstermelisiniz. Tutarsız ve düzensizseniz müşterinizde güven oluşturamayabiliyorsunuz.
6. B ve C planlarından yararlanmamak
Markanızı oluşturmakla iş bitmiyor. Çünkü belirlediğiniz marka stratejileri işe yaramayabiliyor. Böyle bir durumda ikinci bir planınız olmalı. Daha iyi bir kalite sunmak ve pazarın değişen ihtiyaçlarına uyum sağlamak için markanızı sürekli olarak geliştirmelisiniz. Yani değişime ayak uydurmayı ilke edinmelisiniz. Her zaman tüketici tabanınızı dinlemelisiniz. Müşterileriniz kolaylık sağlamanızı ve değişiklik yapmanızı istiyorsa bunları yerine getirmeye özen göstermelisiniz. Ayrıca çoğu zaman aksilikler başınıza gelebiliyor. Her bir aksilik için plan yapmak mümkün olmayabiliyor. Ancak şirketinizi derinden etkileyecek noktalar için birçok planınız olmalı. Aynı zamanda markanızın trendlere uygun ilerlemesi için planlar yapmalısınız. Yani çağın gerisinde kalmamalısınız.
7. Doğru kaynaklardan geri bildirim almamak
Satmak istediğiniz ürün veya hizmetin türüne göre doğru kaynaklardan geri bildirim almalısınız. Kapsamak istediğiniz pazara göre de doğru kaynaklardan geri bildirim almasını bilmelisiniz. Ayrıca kaynaklarınızı olumlu eleştirilerle sınırlamak uygun hedefler belirlemenizi veya ölçmenizi sağlayamıyor. Arkadaşlarınız, aile üyeleriniz ve akrabalarınız markanız hakkında sadece olumlu eleştiriler yapar. Bu yüzden onlardan gelen yorumları kabul etmeden önce enine boyuna düşünmelisiniz. Markanız için sosyal medyadaki veya web sitenizdeki müşteri yorumlarını dikkate almaya çalışmalısınız. Bununla beraber profesyonellerden geri bildirim almayı unutmamalısınız. Böylece marka bilinirliğinizi arttırarak başarılı olma şansı elde edersiniz.
8. Hedef kitlenizin beklentilerini doğru anlamamak
Markanızı oluşturma sürecinde hedef kitlenizin beklentilerini doğru anlamalısınız. Taleplerini, beklentilerini ve tercih ettikleri marka türlerini iyi bilmelisiniz. Hedef kitlenizin beklentilerini doğru anladığınızda marka bilinci oluşturmanız kolaylaşıyor. Müşterilerinizle kişisel bir şekilde bağlantı kurmazsanız bunu yapan rakiplerinizin gerisinde kalıyorsunuz. Dolayısıyla müşteri kişiliklerini, marka oluşturma stratejilerinize dahil etmelisiniz. Ayrıca markanızı kendi sevdiğiniz detaylarla yaratmamalısınız. Çünkü çekici bulduğunuz bir şeyi, hedef kitleniz beğenmeyebilir. Etkili pazarlama stratejilerini yönlendirmek, marka değerini arttırmak ve şirketin kârlılığını iyileştirmek istiyorsanız hedef kitlenizin taleplerini iyi bilmelisiniz. Elbette bilmekle iş bitmiyor. Sürekli olarak iyileştirmeler, gözden geçirmeler ve güncellemeler yapmalısınız. Müşterilerinizin beklentileri gün geçtikçe değişebiliyor. Yani hedef kitlesini düzenli olarak takip etmeyen bir markanın performansı düşebiliyor veya durgunlaşabiliyor. Bunu göz önünde bulundurarak ilerlemelisiniz.
Markalaşma sürecinde bu hatalardan kaçınarak ilerlemeye çalışmalısınız. Güçlü bir marka yarattığınızda geriye bakmadan ilerleme şansı elde edersiniz. Bol Şanslar!